Marilyn Monroe'nun Ölümü: Kennedy Bağlantısı Yeniden Gündemde
Dünyaca ünlü oyuncu Marilyn Monroe’nun 1962 yılında hayatını kaybetmesi, üzerinden yıllar geçmesine rağmen hâlâ tartışmaların odağında. Resmi kayıtlara göre, aşırı dozda barbitürat kullanımı nedeniyle “muhtemel intihar” olarak nitelendirilen Monroe'nun ölümünün ardındaki sır perdesi aralanmış değil. Monroe’nun ABD Başkanı John F. Kennedy ve kardeşi Başsavcı Robert F. Kennedy ile yaşadığı iddia edilen ilişkilerin bu trajik olaya etki edip etmediği uzun zamandır gündemde yer alıyor.
Monroe’nun John F. Kennedy ile ilişkisi olduğuna dair dedikodular, 19 Mayıs 1962'de Madison Square Garden'da Başkan’ın 45. doğum gününde Monroe'nun söylediği ünlü “Happy Birthday” şarkısıyla alevlenmişti. İlerleyen zamanlarda bu iddialar, Kennedy’nin kardeşi Robert ile de ilişki yaşadığına dair söylentilerle daha da karmaşık bir hal aldı.Yıllar sonra ortaya çıkan bazı ses kayıtları, Monroe’nun ölüm gecesine dair çarpıcı iddiaları yeniden gündeme taşıdı. Eski polis memuru ve özel dedektif Fred Otash’ın elde ettiği ses kayıtları ve notları, Monroe’nun ölümünden önceki saatlerde Robert F. Kennedy ile büyük bir tartışma yaşadığını öne sürüyor. Bu kayıtlara göre, Robert Kennedy, Monroe’yu susturmak amacıyla ona ilaç vermiş olabilir.
Monroe ve Robert F. Kennedy Arasındaki Tartışma
Josh Young ve Manfred Westphal tarafından yazılan "The Fixer" adlı kitaba göre, Robert Kennedy, Monroe’nun ruh sağlığından endişe eden yakın bir dostu Peter Lawford’un çağrısıyla San Francisco’dan Los Angeles’a uçtu. Kennedy, Monroe’nun evine sabah saatlerinde geldi ve burada kısa süreli bir birliktelik yaşandı. Ancak günün ilerleyen saatlerinde Monroe’nun Robert Kennedy’ye yönelik öfkesi ve tehditleri artarak devam etti. İddialara göre, Monroe, Kennedy’ye, “Çocuğunu aldırmak zorunda kaldığımda neredeydin?” diye bağırarak geçmişteki yaşanmışlıkları hatırlattı.
“Marilyn’i Yastıkla Susturdular”
Fred Otash’ın notlarına göre, tartışma büyüdüğünde Robert Kennedy ve Peter Lawford, Monroe’yu yatıştırmaya çalıştı. İkili, Monroe’yu bir yastıkla susturana kadar bağırışları devam etti. Notlarda, bu esnada Monroe’ya sakinleştirici bir ilaç verilip verilmediği ise kesin olarak belirtilmiyor. Olayın ardından saat 17:30 civarında Kennedy’nin evi terk ettiği ve Lawford’a “Ben gidiyorum” dediği ifade ediliyor.
Monroe’nun Son Sözleri
Monroe, gece boyunca Lawford’u iki kez arayarak, Başkan Kennedy’ye ulaşmaya çalıştı. Son aramalarından birinde Lawford’a şu sözleri söylediği kaydedildi: “Başkan’a hoşça kal de, Pat’e hoşça kal de ve kendine de hoşça kal de, çünkü sen iyi bir adamsın.” Bu konuşmanın ardından telefonu düşürdü ve sabah saatlerinde ölü bulundu.
DiMaggio’nun Suçlamaları
Monroe’nun ikinci eşi, New York Yankee efsanesi Joe DiMaggio, Kennedy ailesini ölümünden sorumlu tutanlardan biriydi. DiMaggio, “Kennedy’lerin hepsi kadın katiliydi ve yaptıkları hep yanlarına kâr kaldı” diyerek, eski eşinin cenazesine Kennedy kardeşlerinin katılmasını yasaklamıştı.Monroe’nun ölümünün üzerinden geçen yıllara rağmen, Kennedy ailesi ile ilgili iddialar ve dedikodular hala sıcaklığını koruyor.